Akdeniz; Asya, Afrika ve Avrupa kıtaları arasındaki konumu itibariyle stratejik bir öneme sahiptir. Jeo-stratejik öneminin yanı sıra Akdeniz, son yıllarda keşfedilen enerji kaynaklarıyla jeo-ekonomik önemini de artırmaktadır. Akdeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip ülke olan Türkiye’nin Doğu Akdeniz konusundaki pozisyonu, kendi kıta sahanlığı içerisindeki hak ve çıkarlarını korunmasının yanı sıra Kıbrıs adasının ortak sahibi olan Kıbrıs Türklerinin Ada etrafındaki haklarını da uluslararası hukuka uygun olarak korumaktır. Uluslararası planda Doğu Akdeniz zemininde adil olmayan bir paylaşım sürecine girildiğinden Türkiye, uluslararası hukuk ve anlaşmalardan doğan haklarını sonuna kadar kullanma konusunda kararlıdır. Bu bağlamda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanı Feyyaz Sarraj başkanlığında yapılan görüşmeler sonucunda, iki ülke arasında ‘Güvenlik ve Askeri İş Birliği Mutabakat Muhtırası’ ile ‘Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası’ imzalanmıştır. Bununla Türkiye, Akdeniz’de kendisini dışlama ve yalnız bırakma politikalarına, hukuki ve siyasi açıdan güçlü bir yanıt vermiş, Mavi Vatanı koruma kararlılığını ortaya koymuştur.
İletişim Başkanlığı, Türkiye’nin Doğu Akdeniz pozisyonunun ve uluslararası hukuka dayanan hak ve çıkarlarını koruma tutumunun iç ve dış kamuoyuna en net biçimde gösterilmesi adına çok geniş bir yelpazede stratejik iletişim çalışmaları yürütmektedir. Bu bağlamda, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki tutumu ve Türkiye-Libya Mutabakatı üzerine hazırlanan kitabın yanı sıra, konferans ve paneller düzenlemekte, bilgilendirici kısa video çalışmaları yapmakta ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine ilişkin güncel verilerin yer aldığı bilgilendirici görseller başta olmak üzere çeşitli faaliyetler yürütmektedir.